Posthümanizm ve cinsiyet sorunsalı

Yanar, Muhsin (2022) Posthümanizm ve cinsiyet sorunsalı. In: Buran, Sümeyra and Kümbet, Pelin, (eds.) Çokdisiplinli Çalışmalarda Posthümanizm. Posthumanism Series: 5. Transnational Press London, London. ISBN 978-1-80135-122-5 (Print) 978-1-80135-123-2 (Online)

This is the latest version of this item.

Full text not available from this repository. (Request a copy)

Abstract

İtalyan (Avrupa) Rönesans’ı Protagoras’ın ‘her şeyin ölçüsü’ olarak açık ve kesin bir şekilde ifade ettiği ‘insanı’ kendisine örnek alıp evrensel bir model haline getirmiştir. Bu evrensel insan modeli kişisel ve kolektif mükemmellik sıfatlarını bünyesinde barındırır. Söz konusu mükemmellik evrensel(Avrupa merkezli) modelin rasyonel aklının yüceltilmesidir ve evrensel kabul edilip kendi merkezinin dışındaki uluslarda ve topraklarda da sanat, edebiyat, felsefe, politika ve kültür gibi araçlarla bu şekilde algılanması dayatılmaktadır. Bu algı ise dil aracılığıyla pekiştirilmiştir; dil üzerinden evrensel hümanizm mantığı yaratılıp, ki bu mantık ikili karşıtlığı içerir ve negatiftir, ‘ötekine’ bahsi gecen araçlarla ezberletilmiştir. Avrupalı olmayan ‘öteki’ ise aşağılanmış, zayıf görülmüş, cinselleştirilmiş ve kategorize edilmiştir. Diğer bir deyişle, ‘öteki’ söz konusu araçlarla ‘daha az insan’ olarak resmedilmiştir. Ancak, savaş sonrası dönemde, post yapısalcılar, feministler, post kolonyal ve ırkçılık karşıtı kritikler, hümanizmin radikal, politik ve sosyal teorilerini yeniden ele alarak yeniden kaleme almışlardır. Avrupa merkezli evrensel insan modeli yerle bir edilerek post-insan yaratma algısının temelleri atılmıştır. Beyaz (siyah ve sarı olmayan), Avrupalı, üstün ve erkek (kadın olmayan) olan insan algısı yerinden edilerek yeni bir insan – kadın, eşcinsel, lezbiyen, transseksüel, travesti vb. öteki, siyah, sarı, Avrupalı olmayan vb. insan algısı yaratılmıştır. Bu teorik çerçeve göz önünde bulundurularak, bu bölümde, Post hümanizm algısının kapsamı ve cinsiyetlere bakışı ele alınacaktır. Geleneksel, baskıcı ve erkek egemen algıyla hareket eden hümanizmden demokratik, ırkçı, ayrımcı, ayrıştırıcı olmayan bilakis evrensel olan Post hümanizmin cinsiyet çalışmalarında nasıl ve ne şekilde öne çıktığı post hümanist eleştirel teori çerçevesinde incelenecektir. Bu çerçevede Rosi Braidotti, Donna Haraway, Halberstam & Livingstone, N. Katherine Hayles ve biokonservatif Francis Fukuyama’nın tartışmaları dikkate alınarak yeni bir perspektif ortaya konulacaktır. Bu hususta sorulacak sorular şöyledir; Post hümanizm cinsiyet sorunsalına ne gibi çözümler sunmaktadır? Cinsiyet algısını -sonralaştırmak veya ileri taşımak bu sorunsala ne gibi katkılar sağlayacaktır? Diğer bir deyişle, cinsiyet sorunsalını ‘post-laştırmak’ eşitlik algısına (haklar ve görünürlük konusunda) nasıl ve ne şekilde katkı sağlayacaktır? Son olarak, Antik Yunan döneminden beridir cebelleşen, Aydınlanma (erkeğin) döneminde bir türlü aydınlığa kavuşturulamayan, 18. 19. ve 20. Yüzyıllarda kendini belli araçlar üzerinden bir şekilde ifade eden cinsiyet sorunsalının 21. Yüzyıl’daki Post hümanizmle kendini, hakları, görünürlüğü nasıl ve ne şekilde ifade ettiği incelenecektir? Bu sorulara verilecek cevaplar doğrultusunda bu çalışmanın amacı Post hümanizmin hala devam etmekte olan cinsiyet sorunsalını nasıl algıladığı, nasıl analiz ettiği ve yeniden yazdığını ortaya koyarak bu sorunsal için sunduğu yeni bir algılama biçimini ortaya koymaktır.
Item Type: Book Section / Chapter
Subjects: P Language and Literature > PN Literature (General) > PN0080 Criticism
H Social Sciences > H Social Sciences (General)
Divisions: Foundations Development
Faculty of Arts and Social Sciences
Faculty of Arts and Social Sciences > Academic programs > Cultural Studies
Faculty of Arts and Social Sciences > Academic programs > Gender Studies
Depositing User: Muhsin Yanar
Date Deposited: 03 Mar 2022 12:46
Last Modified: 03 Mar 2022 12:46
URI: https://research.sabanciuniv.edu/id/eprint/42764

Available Versions of this Item

Actions (login required)

View Item
View Item