Elektronik köprüler bir ifade biçimi olarak canlı kodlama

Pera Müzesi “Elektronik Köprüler” başlıklı konuşma ve performans serisiyle, bu kez elektronik müziğin etkileşime geçtiği diğer alanları keşfe çağırıyor! İstanbul’da kurulan müzik kolektifi ÆVOM iş birliğiyle hayat geçirilen “Elektronik Köprüler”, teknoloji, edebiyat, sinema, çevre, psikoloji, sosyoloji, bilgisayar oyunları, politika, kentsel dönüşüm, doğa ve felsefe gibi elektronik müziğin beslendiği ve etkileşime geçtiği farklı mesele ve alanları odağına alıyor. Serinin Ekim ayı etkinliğinde RAW (Selçuk Artut, Alp Tuğan) canlı kodlama üzerine gerçekleştirecekleri konuşmanın ardından bir performansla dinleyici karşısında olacak. Hızla gelişen teknolojinin günümüz sanatçılarına yaratıcılık alanında sağladığı türlü olanaklar göz önüne alındığında müzisyenin kavramsal ve işlevsel tanımının yeniden gözden geçirilmesi gerekebilir. Müziğin biçimsel olarak temel yapı taşı olan ses, teknolojinin elinde bir biçimden farklı bir biçime kolaylıkla dönüşebiliyor. Günümüzde müzisyenler ses kompozisyonları yaratırken teknolojinin sağladığı hazır olanakları kullanıyor, ancak var olan imkanları yetersiz gördüğünde gereken teknolojileri oluşturmak adına yeni arayışlara girebiliyor. Son yıllarda algoritmik müzik üretimi üzerine yapılan çalışmalar ve bilgisayar programlama pratiğinin geniş kitlelere ulaşması sayesinde yaygınlaşan canlı-kodlama (live coding) yöntemi, müzisyene kendi özel ihtiyaçları doğrultusunda çalışabilecek programları detaylı bir biçimde geliştirme imkanı tanırken, anlık olarak işlevsel değişiklikler yapabilme olanağı da sağlar. Bu sayede müzisyen hem teknolojiyi kullanan hem de üreten rolünü üstlenebilir. İcra ettiği enstrümanın tanımlanması gerektiğinde yeni bir fikir olarak üzerinde çalışabilir ve geliştirdiği teknik açılımlar ile o fikri inşa edebilir. Bu sunumda, canlı kodlama yöntemlerinin ve araçlarının müzisyenin yaratım sürecine nasıl entegre olabileceği, özgün yaratıcılık konusunda hangi boyutlarda olanaklar sağladığı teorik ve pratik açılımlar ışığında ele alınacak. 18:30 Konuşma 20:00 Performans Pera Müzesi Oditoryumu’nda gerçekleştirilen konuşma ücretsizdir. Rezervasyon alınmamaktadır, yerler sınırlıdır. Konuşma Türkçedir. RAW yaratıcılığı kendine özgü yöntemlerle ifade etmek için yola çıkmış bir ses ve görüntü grubudur. Kullandıkları ses ve görüntü ham maddelerini eş zamanlı olarak programlayarak (live-coding) canlı performansa dönüştüren ekip Selçuk Artut (Replikas) ve Alp Tuğan’dan oluşmaktadır. Selçuk Artut, İstanbul’da yaşamaktadır. Artut, zamanının çoğunu insan-teknoloji ilişkisi hakkında felsefi düşüncelere ayırmaktadır. Dört kitabı bulunan yazarın sanatsal faaliyetleri ağırlıklı olarak teknolojik uygulamalara dayanan güncel sanat pratikleri üzerine yoğunlaşmaktadır. Eserleri ICA Londra, İstanbul Bienali, Moving Image NY, Art Hong Kong’da sergilenmiştir. Artut, lisans derecesini Koç Üniversitesi’nde; yüksek lisansını Londra Middlesex Üniversitesi Ses Sanatları Bölümü’nde tamamladı ve doktorasını İsviçre’de Medya İletişim Felsefesi üzerine gerçekleştirdi. Artut ayrıca İstanbul merkezli Replikas isimli Post-Rock Avangard müzik grubunun üyesidir. Alp Tuğan, İstanbul’da yaşamını sürdüren bir etkileşim ve ses tasarımcısıdır. Tugan yüksek lisansını Sabancı Üniversitesi Görsel Sanatlar ve Görsel İletişim Tasarımı Bölümü’nde tamamladı. Tugan, 2011 yılından bu yana Selçuk ARTUT ile birlikte, yazılım ve donanım bileşenlerini içeren bir İnteraktif Sistem oluşturmaya odaklanan Filika Interactive’in kurucu ortağıdır. Tuğan ayrıca Özyeğin Üniversitesi’nde Etkileşim Tasarımı dersleri vermektedir. ÆVOM nedir? ÆVOM İstanbul’da kurulan, farklı mekânlarda kültür sanat ve müzik etkinlikleri gerçekleştiren sınırsız ve aidiyetsiz bir kolektiftir.